Allah'ın Gökyüzünde Olduğuna İnanan Bir Din
Allah'ın Gökyüzünde Olduğuna İnanan Bir Din
İnsanların büyük bir bölümü Allah'ın varlığına inanmalarına rağmen, Allah'ın nerede olduğu ile ilgili son derece sapkın inanışlara sahiptirler. Çünkü maddeci dünya görüşüne göre madde mutlaktır ve maddenin dışında hiçbir varlığın bulunması mümkün değildir. Bu görüsün etkisi altında olan insan ise Allah'ın bu maddelerin arasında bir yerinin bulunması gerektiğini düsünür. Ancak Allah'ın nasıl bir mekani olabileceğini zihninde canlandıramaz. Aynı çarpık anlayışa sahip insanların geçmişte de var oldukları Kuran'da bildirilmiştir. Kuran'da Firavun'un Allah'a ulaşmak için göğe uzanan bir kule inşa ettirmek istediğinden bahsedilir. Onun bu sapkın inancı Allah'ın kudretini kavrayamamasından ve maddeyi mutlak sanmasından kaynaklanmaktadır:
“Firavun dedi ki: "Ey önde gelenler, sizin için benden başka ilah olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa'nın ilahına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum."” (Kasas Suresi, 38)
Mekanı Allah yaratmıştır ve Kendisi mekandan münezzehtir. Mekana bağlı olan, yalnızca yaratılmış olan varlıklardır. Allah'ın varlığı her yeri sarıp kuşatır, dolayısıyla Allah her an her yerdedir. Maddeci bakış açısının etkisi nedeniyle bu açık gerçeği kavrayamayan insanların tabi oldukları sahte dine göre ise Allah gökyüzünde bir yerdedir. Bazı insanların dua ederken sadece gökyüzüne bakmalarının bir nedeni de budur. Oysa Allah'ın her yerde olduğunu bilen biri, nereye bakarsa baksın Allah'ın orada olduğunu bilir. Allah bu gerçeği ayetlerinde şöyle bildirmektedir:
“Doğu da Allah'ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (kıblesi) orasıdır. Şüphesiz ki Allah, kuşatandır, bilendir.” (Bakara Suresi, 115)
“Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, latif olandır, haberdar olandır.” (Enam Suresi, 103)