Darwinizm'in Dinsizlik İçin Önemi

 

Bazı kişiler, Darwinizm ve materyalizm gibi fikirlerin dinsizliğin en önemli dayanağı sayılamayacağını düşünüyor olabilir. Bununla birlikte çoğu insanın bu kavramlardan hiç haberi olmadığı halde dinsiz ya da dinden tamamen habersiz bir yaşam sürdüğünü düşünüyor da olabilir. Bu fikir ilk bakışta doğru gibi görünebilir: İçinde bulunduğumuz çağa bakıldığında, insanların çoğunun hiçbir şey düşünmemeye dayalı bir hayat sürdükleri açık bir gerçektir. Özellikle gençler arasında, sadece bol para kazanıp eğlenceli bir hayat sürmeye dayalı bir yüzeysel kültür gelişmiştir. Bu yüzeysel kültür içinde "ben nasıl var oldum, kim beni yarattı" gibi sorulara yer yoktur. Bu insanlar ne Allah tarafından yaratılmış olduklarını düşünürler, ne de buna karşı Darwinizm yanılgısına başvururlar. Kafalarını dolduran düşünceler, film yıldızlarının hayatları, pop şarkıcılarının skandalları ve buna benzer tamamen boş konulardır. Toplumun büyük kısmı da yine nasıl var oldukları gibi "derin" konularla ilgilenmez. İnsanların bütün düşünceleri "geçim derdi" gibi dünyevi bir konu ve buna benzer güncel meseleler üzerine yoğunlaşmıştır.

Sonuçta toplumda Darwinizm'e inanan, materyalist felsefeyi bilinçli olarak benimseyen insanların oranı hiçbir zaman büyük bir yüzde oluşturmaz. İnsanların dinden uzak durmalarının nedeni, çoğunlukla akıllarının bomboş olmasıdır. İşte bu nedenle de, sözünü ettiğimiz "Darwinizm ve materyalizm bu kadar önemli mi?" sorusu doğmaktadır.

Oysa bu tablo biraz daha yakından incelenirse, gerçekte Darwinizm'in dinsizliği ayakta tutan en önemli güç olduğu görülür. Çünkü Darwinizm'i benimseyen kitle, toplum içindeki oranı az da olsa, o topluma fikri açıdan yön veren kitledir. Örneğin ABD'de yapılan bir kamuoyu araştırmasında, toplumun sadece % 9'unun ateist evrimci olduğu ortaya çıkmıştır. Ama bu % 9'luk kesim, üniversitelerde, medyada, resmi bilim kurumlarında ya da film sanayisinde hakim durumdadır. Topluma yön veren, eğitim politikasını belirleyen, medya yoluyla halkın bilincini şekillendiren kesim, büyük ölçüde söz konusu ateist evrimcilerden oluşmaktadır.

Dikkatli bir biçimde bakılırsa, aynı durumun pek çok ülkede geçerli olduğu görülür. Bu noktada ilgi çekici bir gösterge, komünist ideolojiyi savunan kimselerin, fikri ve kültürel alanlardaki çabasıdır. Bilindiği gibi bugün komünizm, birkaç ülke hariç, siyasi bir sistem olarak çökmüştür. Ama gerçekte komünizm hala bazı çevrelerce yoğun olarak gündemde tutulabilmektedir. Çünkü önemli olan komünizmin fikri temelini oluşturan materyalist felsefedir ve materyalist felsefe hala yaşamaktadır. Komünistler de "Marx'ın ekonomi teorisinde bazı yanılgılar vardı, ama materyalizm yaşıyor" mesajını sık sık vermektedirler. Ülkemiz dahil pek çok ülkeye bakıldığında, komünistlerin kültürel yönden ciddi bir örgütlenme içinde oldukları, sanat, bilim, felsefe gibi alanlarda son derece önemli bir etki sağladıkları görülebilir. Yayınevlerinin önemli bir bölümü, onların denetimindedir. Kitap fuarlarında onların fikriyatı ön plana çıkmaktadır. Büyük medya kuruluşlarını yönlendiren, buralarda köşe yazarlığı yapan kişilerin önemli bir bölümü de, "68 kuşağı" olarak bilinen veya "eski tüfek" olarak tanımlanan Marksist kökenli kimselerdir. Bunlar komünizmin ekonomik olarak çöktüğünü kabul etmelerine rağmen, materyalist felsefeye olan bağlılıklarını sürdürmekte ve "din halkın afyonudur" diye düşünmeye devam etmektedirler.

İşte Darwinizm, bu kimselerin dinidir. Darwinizm'e her ne olursa olsun körü körüne inanmakta ve ellerindeki imkanları kullanarak bu teoriyi yaşatmak için çaba harcamaktadırlar. Toplumun önemli bir bölümü "ben nasıl var oldum" sorusu üzerinde hiç düşünmeden bomboş bir zihinle yaşıyor olabilir. Ama bu soruyu düşünen insanların çoğu, az önce belirttiğimiz komünist örgütlenme yüzünden, Darwinizm'le aldatılmaktadır. Bir genç üniversiteye gittiğinde Darwinist hocaların telkini altında kalmakta, kitap fuarını gezdiğinde Darwinist ve ateist kitaplarla karşılaşmakta, bir sanat galerisine, tiyatro oyununa gittiğinde, yine aynı mesajlara maruz kalmaktadır. Böylece toplumun eğitimli ve kentli kesimini etkisi altına alan dinsiz bir kültür oluşturulmaktadır. Darwinizm ise bu kültürün en büyük dayanağıdır.

Bu büyünün etkisi altına girmiş olanlar, Darwinizm'i bilimsel bir gerçek sanmakta, dini ise "halk kesimlerinin sahip olduğu geleneksel bir inanç" olarak görmektedir. Nitekim Kuran'da inkarcıların "Rabbiniz ne indirdi?" dendiğinde, "Eskilerin masalları" diye cevap verdikleri bildirilmektedir. (Nahl Suresi, 24) Oysa gerçekte din, gelenekle hiçbir ilgisi olmayan, apaçık ve mutlak bir gerçektir. İnsanın kendi Yaratıcı'sı olan Allah'a dönüp-yönelmesidir. Ama Darwinizm'le aldatılan kişiler, bu gerçeği kavrayamayacak kadar şuursuzlaşmıştır.

Bu dinsiz kültürün ortadan kaldırılması, toplumun üzerindeki gaflet perdesinin aralanması için, Darwinizm'in ve materyalist felsefenin ilmi yöntemle yıkılması zorunludur.